YAŞAM KOÇLUĞU
YAŞAM KOÇLUĞU
Doğduğumuz andan itibaren ailemiz, yaşadığımız çevre, arkadaşlarımız, yaşadıklarımız, çevremizdekilerin yaşadıkları, okuduğumuz kitaplar, aldığımız eğitimler gibi her etken bugünkü bizi şekillendirdiler.
Kendimizi nasıl gördüğümüz, neye inandığımız, nasıl düşündüğümüz, nasıl hissettiğimiz, nasıl tepki verdiğimiz konusunda programlandık kısaca.
Eğer bu programlama olumsuz ise, demem o ki korkularla destekleniyorsa, gerçek olmayanları gerçeğe dönüştürerek endişe ve kaygıların kurbanı yapabilir bizleri. Yalnızca sosyal hayatımızda değil, aynı zamanla fiziksel bedenimizde hastalık olarak tezahürlerini de yaşatabilir. Çoğu zaman da bu programlama yani inanç, bizi sınırlandırır. Bize bir kısır döngü yaratır. Bakabileceğimiz, seçebileceğimiz sayısız alternetif varken hiçbirini göremez oluruz.
Buradan tek çıkışımız, kendimizi bilmek, duygularımızı tanımak ve bu duygularımızı yaratan düşünce biçimimizi değiştirmek. Her an yüksek farkındalıkla dolu ve dikkatli olmak. Zihin ve kalp gözü iş birliğinde hareket etmek. Yani ruh, beden ,zihin bütünlüğünü sağlayacak faaliyetlerde bulunmak.
Böylelikle olumsuz programlanmış inanç sistemini olumlu programlanan inanç sistemine dönüştürerek bir çok yeniliğe adım atabiliriz.
Spiritüel ve lisanslı bir yaşam koçu olarak, sana her zaman farklı bir pencere daha olduğunu hatırlatmak, seni ataletten çıkarmak, farkındalık kazandırmak ve gelişimini desteklemek için buradayım.
Çünkü sen demek, anne demek baba demek çocuk demek eş dost demek toplum demek. Yani emek demek. Toplumun en birincil üyesi olarak kendimizi en yakından tanıdığımız zaman yalnızca kendimize değil, çevremize sonsuz fayda sağladığımızdan hiç şüphen olmasın.
Sevgilerimle